Bu sayfada dakika saniye misafirim oldunuz .....

Kişisel web sitesi site ekle
   
  Ahmet Şakir'in Web Sayfası
  Bayan Isimleri
 

BAYAN İSİMLERİ

ABiDE: Anıt - Değerli eser
AÇELYA: Fundagiller familyasından kokusuz ama güzel renkli 
            çiçek.
ADALET: Hak ve hukuka uygunluk hakkı gözetmek.
ADiLE: Adaletli olan doğruluktan ayrılmayan.
AFET: insanlığın önleyemediği büyük doğal felaket
AFiFE: Namuslu iffetli temiz ve dürüst
AFiTAP: Güneş / çok güzel
AFŞAR: Atak uyumlu Oğuz boylarından birinin adı (Avşar)
AHSEN: En güzel çok güzel
AHU: Ceylan karaca maral - Güzel kadın
AJDA: Filiz sürgün - üzeri çentik çentik olan şey
AKASYA: Küçük sıra yapraklı süs için yetiştirilen bir 
             ağaç.Salkımağacı
AKGüL: Beyaz gül gül gibi
AKGüN: Aydınlık gün
AKiFE: Sebatlı kararlı- ibadet eden
ALARA: Al + ara. Al=Kırmızı ara=bezeyen süsleyen  Kırmızı süs 
            anlamında bir tamlama
ALARCIN: Güzelliğini ateşin kırmızılığından alan
ALÇiN: Kırmızı renkli küçük bir kuş türü
ALEV: Ateşin çıkardığı yalım
ALEYNA: Esenlik ve güzelliklere sahip esenlik içinde olan
ALiYE: Yüce yüksek
ALTAN: Kızıl şafak
ALTIN: Değerli bir metal (Paslanmayan en iyi iletken)
ANDAÇ: Bir kimseyi hatırlamak için saklanan şey hatıra
ARiFE: Tecrübeli bilgili sezgi ve anlayışa sahip
ARZU: İstek özlem eğilim
ASENA: Türk Mitolojisinde Ergenekon destanında adı geçen  
           dişi  kurt
ASiYE: Acılıkadın / Direk/ isyankar
ASLI: Kök köken - Aşık Kerem'in sevgilisi
ASLIHAN: Kökeni soylu han soyundan
ASRIN: çağdaş bu asıra ait olan asıra uygun olan
ASU: Asi ehlileşmeyen huysuz at - isyankar
ASUDE: Sessiz sakin dinlendirici
ASUMAN: Gök gökkubbe sema
ASYA: Yeryüzünün anakaralarından (kıta) birinin adı
AŞKIN: Aşmış ileri üstün/ Senin aşkın
ATEŞ: Yanıcı maddelerin yanmasıyla ısı ve ışığın ortaya çıkması
ATIFET: Karşılık beklemeden gösterilen sevgi iyilik sever
ATiKE: Özgür - Soylu - Güzel genç kız
AYBEL: Ay gibi dikkat çeken aya benzeyen güzelliğiyle 
           farkedilen seçilen
AYBEN: Ay gibi. Ayın kendisi
AYBÜKE: Ay gibi parlak aynı zamanda zeki akıllı
AYCA: Ay gibi parlak ve aydınlık
AYCAN: içi aydınlık
AYÇA: Ayın ilk günlerde aldığı biçim hilal
AYÇiN: Ayçın ay gibi aya benzer
AYDA: Dere kıyılarında yetişen bir bitki - Parmakları 
          endamıgüzel kadın
AYDAN: Aya benzer ay gibi
AYDİL: Güzel parlak aydınlık gönül
AYFER: Ayışığı
AYGEN: Gönül dostu
AYGÜL: Ay gibi güzel ve parlak renkli
AYLA: Kadın eş zevce /Ayın çevresindeki ışıklıdaire
AYLİN: Ayın çevresinde görülen ışıklıdaire
AYNUR: Ay gibi ışıklı pırıl pırıl
AYPARE: Ay parçası
AYSEL: Ay gibi parlak ve güzel
AYSEN: Aydan farksız ayın yerdeki benzeri güzel sevimli
AYSU: Ay gibi parlak berrak su
AYSUN: Ay gibi güzel ve parlaksın
AYŞAN: şanı ay gibi parlak olan
AYŞE: Yaşam dirlik
AYŞEGüL: Güleç güler yüzlü
AYŞEM: Ay ışığı - Benim Ayşem
AYŞEN: Ay gibi neşeli parlak ve aydınlık
AYŞENUR: Nur gibi parlak pırıl pırıl ay gibi güzel
AYŞiN: Ay gibi aya benzeyen
AYTAÇ: Ay gibi taçlı
AYTEN: Ay gibi beyaz tenli
AYTÜL: Tül gibi şeffaf ve ince ay ışığı gibi parlak
AZiME: Azmeden yapmak için kesin kararlı/ iri kemikli yapılı
AZiZE: Kutsal ermiş kadın - Sevgi hitabı
AZMiYE: Niyetli kararlı
AZRA: Bakire el değmemiş

BAHAR: Doğanın canlandığı mevsim
BAHRiYE: Donanma ve denizle ilgili
BALCA: Bal damlası bal gibi
BALIM: Benim balım tatlım - çok sevgili samimi arkadaş
BANU: Ev kadını  bayan
BARAN: Yağmur
BAŞAK: Tahılların tanelerinin bulunduğu kısım
BAŞAR: Başarılıol anlamında
BEDİA: Güzellik üstün değerli olan
BEDiHE: Başlangıç - Güzel söz
BEDRiYE: Ayın ondürdüncü geceki haliyle ilgili
BEGüM: Saygıdeğer kadın hanımefendi - Hint prenseslerine 
            verilen san
BEHiCE: Şen güleryüzlü
BEHiRE: Güzel asil
BEHiYE: Güzel ve alımlıkadın
BELGiN: Açık. belirli farkedilen
BELiN: şaşkınlık hayret
BELKIS: Yunanca asıllıolup Arapçaya geçen tarihi bir isim
BELMA: Sakin yumuşak
BENAN: Parmakla gösterilecek kadar güzel
BENGi: Sonsuz sonsuzluk
BENGiSU: insana ölmezlik verdiğine inanılan su / Abıhayat
BENGü: Sonu olmayan ebedi
BENGüL: üzerinde benekler bulunan gül
BENSU: Su gibi aziz benlik
BERAY: Ayın en ışıltılı en parlak hali
BERFiN: Kar toplayan
BERiA: Güzellik ve olgunlukta akranlarından üstün olan
BERiL: Mücevher olarak da kullanılan bir tür maden
BERiN: Manen çok yüksek
BERNA: Genç delikanlı
BERRA: Bereketli olan
BERRAK: Temiz saf arınmış
ERRiN: Manen çok yüksek yüce yaradılışlı
ERŞAN: Bir peygamberin din ve kitabını kabul eden
BESTE: Ezgilerin özgün dizimi
BESTEGüL: Gül demeti
BETiGüN: Beti: Günyüzlü: Aydınlık Aydınlık yüz
BETiL/BETüL: Temiz iffetli
BETüL: Ayrıkök salmış fidan - Hz.Meryem'in lakabı - Bakire
BEYHAN: Bey soyundan
BEYZA: En beyaz en ak - Günahtan kaçınmış
BiHTER: En iyi
BiKE / BiKEM: Kadın hanım
BiLGE: çok bilen ve bildiklerini başkalarının yararına sunan
BiLLUR: Pek duru ve temiz cam
BiLUN: Yarım Ay
BiNGÜL: Bin gülün güzelliğinde
BiNNAZ: çok nazlı
BiNNUR: çok nurlu
BiRCAN: Herksçe sevilen candan
BiRGÜL: Tek ve benzersiz gül
BiRiCiK: Tek bir tane emsalsiz
BiRSEN: Yalnız Sen anlamında
BiRSU: Özel bir su biricik su gibi
BUCAK: Genellikle geniş verimli bakımlıalanlara verilen ad BUKET: Çiçek demeti
BURCU: Güzel ve etkileyici kokunun salgılanışı
BURÇAK: Tohumlarıkullanılan bir bitki türü
BURÇiN: Dişigeyik
BUSE: Öpmek öpüşmek öpücük
BÜŞRA: İyi haber  
   
CAHiDE: Çalışan çaba gösteren
CANAN: Sevgili yar
CANDAN: Yürekten içten
CANEL: içten candan uzatılan dostluk eli
CANKAT: Yaşamına can ekle sevinçle dol
CANSEL: Cana dair canla ilgili
CANSIN: İçten gönüldensin
CANSU: Cana benzer değerde
CAViDAN: Ebedi sonsuz
CELiLE: Büyük ulu
CEMiLE: Hoşa giden davranış
CEMRE: Önce havada sonra suda ve toprakta oluştuğu sanılan 
             sıcaklık yükselişi
CENNET: Dinsel inançlara göre iyilerin ölünce gideceğine 
             inanılan yer
CEREN: Ceylan ahu
CEVHER: Bir şeyin özü - Güç enerji - Değerli taşlar
CEVRiYE: Eziyet cefa sıkıntı
CEYDA: Yararlı herkese iyilik yapan
CEYLA: Bu isim de çok istek almasına rağmen ben anlamını 
           bulamadım. Bilen varsa lütfen yazsın.
CEYLAN: Geyik cinsinden gözlerinin güzelliğiyle ünlü hayvan
CiHAN: Evren alem
CiHANNUR: Alemi aydınlatan nurlu ışık
CiLVENAZ: Nazı özellikle yapan / Cilveyle nazı birarada bulundur

ÇAĞLA: Badem erik ve Kaysı gibi meyvaların ham hali
ÇAĞRI: Davet
ÇİÇEK: Bitkilerin üreme organlarını taşıyan renkli bölümü
ÇİĞDEM: Zambakgillerden bir tür kır bitkisi
ÇiLAY: Ayın üzerinde beliren açık renkli lekeler
ÇiLER: Güzel öten güzel ötüşlü
ÇİSEM: çiseleyen yağmur
ÇOLPAN: Gözleri uzağı iyi gören ilerigörüşlü

DAMLA: Bir sıvının küçük parçacığı
DEFNE: Yapraklarıgüzel kokulu yaz kış yeşil olan bir ağaç türü
DELFiN: Yunus balığı
DEMET: Saplarıbir araya getirilip bağlanan bitki ya da çiçek
DENiZ: Yeryüzünün 3/4'ünü oluşturan tuzlusu tabakası
DEREN: Derleyen toplayan
DERiN: Yüzeyi tabanından uzak olan
DERYA: Deniz çok bol gönül
DESTAN: Kahramanlık olaylarını konu alan şiir
DESTE: Cinsleri aynı ya da birbirine yakın şeylerin birarada 
             bağlanması
DEVRAN: Talih kader
DiBA: Çiçek desenli ipek kumaş - Sevgilinin yüzü
DiCLE: Güneydoğu bölgemizde bir nehir
DiCLEHAN: Dicle ve han kelimelerinden oluşan isim
DiDE: Göz (Arapça)
DiDEM: Dide Göz: Didem= Gözüm
DiLAN: Gönül dostu gönüldaş
DiLARA: Gönül alıcı sevgili
DiLAY: Gönlü ay gibi parlak ışıklıolan / ışıl ışıl berrak konuşan
DiLBERAN: Dilberler güzeller
DiLBERAY: Ay gibi güzel kadın
DiLDAR: Birinin gönlünü almış sevgili
DiLEK: istek arzu
DiLER: isteyen dileyen
DiLHAN: içten samimi söylenen
DiLRUBA: Gönül kapan herkesi kendine bağlayan
DiLŞAD: Gönlü hoş
DOLUNAY: Ayın tam olarak görünen biçimi
DÖNDÜ: Henüz evlenmemiş kız
DURU: Saf berrak
DUYGU: His gönülde uyanan yankı ya da tepki
DÜNYA: Yeryüzü
DÜRDANE: İnci tanesi
DÜRRiYE: İnci gibi parlayan

EBRU: Kaşe / Hare gibi dalgalıkumaş
ECE: Reis / Ulu / ilerigelen
ECEHAN: Yönetici konumundaki ecekraliçe
ECEM: Kraliçem benim sultanım
EDA: Anlatış yolu ve biçimi / Sevimli olma hali
EDiBE: Edepli terbiyeli - Edebiyatla uğraşan yazar
EDiS: Benzerlerinden üstün yüce
EFSER: Taç
EFTALYA: Bir dönemin ünlü gayrimüslim ses sanatçısı Denizkızı 
               Eftalya'dan
EGE: Bir çocuğu koruyan ondan sorumlu olan - Bir deniz
EKiM: Ekme yetiştirme - Yılın onuncu ayı
EKiN: Buğday / Tahılın ekimden harman dönemine kadarki 
          hali / Kültür
ELA: Sarıya çalar kestane rengi
ELÇiN: Deste / Demet / Bir kerede ele alınabilecek kadar az 
          olan nesne
ELiF: Arap alfabesinin ilk harfi / dost tanıdık / ışık saçan güzel 
         kız
ELMAS: Billurlaşmış karbondan oluşan sert değerli taş
ELVAN: Renkli renk renk / güzel kokuların yayılması
EMEL: Güçlü istek / Umulan ve beklenen şey
EMiNE: Güvenilir inanılır kimse
ENGiN: Uçsuz bucaksız genişlikte - Denizin karadan uzak geniş 
           bölümü
ENiSE: Sevimli / Dost / Cana yakın arkadaş
ERDEN: Bakire - El sürülmemiş yer
ERGÜL: Erler içinde seçkinleşen erlerin gülü
ERTAÇ: Erkeklerin baştacı olmuş güzel
ESEN: Sağ salim rahat mutlu sağlıklı
ESER: Rüzgarın esmesi/ Ortaya konan yapıt
ESiN: Rüzgar / ilham /içe doğan duyguve düşünce
ESMA: Adlar  isimler
ESMERAY: Ay güzelliğinde esmerlik
ESRA: Arapça seri kelimesinden (ardarda sıralanan)'den esra
EVREN: Var olan şeylerin tümü - Felek cihan
EVRiM: Değişim ve gelişmeler dizisi
EVŞEN: Hafif / şen olan ev gibi de tanımlanabilir
EYLEM: Değişiklikdoğuran davranış iş
EYLÜL: Yılın 30 gün süren 9. ayı(Güz'ün başlangıcı)
EYŞAN: Şanlıgüzel güzelliği ile ünlü
EZGİ: Belli bir kuralla yaratılan duygu meydana getiren ses 
          dizisi şarkı türkü
EZRA: Sözü konuşması düzgün


FADiK: Fatma adının bir söyleniş biçimi
FADiME: Fatma adının bir söyleniş biçimi (Fa-tı-ma)
FADİŞ: Fatma adının bir söyleniş biçimi
FAHiRE: Övünülecek iftihar edilecek - Kıymetli - Parlak güzel 
            mükemmel FAHRiYE Bir karşılık beklemeden yapılan 
             iş - Bir şiir türü
FAHRiYE: Bir işi çıkar beklemeden yapan
FAHRÜNİSSA: Övünülecek değerde kadın
FATMA: Sütten kesme / AslıFatima
FATMANUR: Fatma ve nur kelimelerinden türetilen isim
FATOŞ: Fatma adının halk arasında birbaşka söyleniş biçimi
FAZiLET: Erdem / iyi huyların tümü
FEHiME: Anlayışlı çabuk kavrayan
FERAH: Bol geniş / Rahatlık veren / Gönlü şenlendiren
FERAY: Aydınlık parlak
FERAYE: Ay ışığı
FERDA: Yarın / Gelecek zaman/ mecazi anlamda kıyamet günü
FERHAN: Sevinçli mesut
FERHUNDE: Mübarek kutlu uğurlu
FERiDE: Tek eşsiz benzeri olmayan
FERiHA: Sevinçli ferah
FERZAN: Bilim
FEVZiYE: Galip gelen üstün - Tanrının bereketiyle ilgili
FEYMAN: Ahlaki olgunluk
FEYZA: Başarılı refah içinde mutlu
FEZA: Uzay evrenin genişliği
FiDAN: Ağaçların genç ve yeni yetişeni
FiGEN: Çiçek demeti / Gölge yapan gölge düşüren
FiKRET: Fikir düşünce - Amaç niyet
FiKRiYE: Düşünce ile fikir ile ilgili
FiLiZ: Ağaçtan süren taze dalcıklar
FiRDEVS: Cennetteki altıncı bahçenin adı
FiRUZE: Mesut mutlu - Açık yeşille gök mavisi renkleri arasında 
           kıymetli taş
FULDEM: Her zaman geniş açık görüşlü
FULDEN: Her zaman geniş açık görüşlü
FULYA: Nergislerden soğan köklü bir bitki
FUNDA: Küçük çalılık / Süpürge otu
FÜREYYA: Parlak ışıltılıgünler
FÜRUZAN: çok parlak parlayıcı aydınlık
FÜSUN: Efsun / Büyü sihir

GAMZE: Çene ya da yanakta gülümserken beliren çukurluk
GAYE: Amaç  erek varılmak istenen hedef
GAZAL: Ceylan geyik - Güzel iri göz
GENCAY: Hilal
GiZEM: Sır / bilinmeyen şeyler esrarengizlik
GONCA: Açılmamış tomurcuk halinde gül
GöKBEN: Özü genç olan
GÖKÇE: Sevimli güzel / Gök rengi mavimsi
GÖKÇEN: Mavi gözlü
GÖKNiL: Gökyüzüne ait olan Gök + Nil olarak da düşünülebilir
GÖKNUR: Nurlu ışıklı aydınlık gökyüzü
GÖKSU: Mavi su akarsulara verilen ad
GÖKŞİN: Gök gibi mavi gözlü / Sonsuz mavi derinlik
GÖNÜL: Kalp eğilim sevgi arzu heyecan gibi duyguların 
            bulunduğu yer
GÖRKEM: ihtişam gösteriş
GÖZDE: Göze girmiş birince sevilip beğenilen
GÜHER: İnci / Soy sop
GÜL: Gülgillerin örneği olan bitki ve bunun çiçeği
GÜLAY: Güllerin açtığı ay mayıs
GÜLBAHAR: Ebru yapmakta kullanılan koyu kırmızıboya
GÜLBEN: Ben gül'üm anlamında
GÜLBiZ: Bizim gülümüz
GÜLCAN: Gül gibi güzel canlı
GÜLÇiN: Gül derleyen gül toplayan
GÜLDEM: Hiç solmayan her dem gül her dem gülen
GÜLDEN: Gül gibi güle ait gülden yapılmış
GÜLDEREN: Gül toplayan
GÜLDESTE: Gül destesi
GÜLEN: Güleç yüzlü
GÜLENDAM: Gül gibi endamlı zarif görünümlü
GÜLER: Gülen sevinçli
GÜLFEM: Gül dudaklı gül ağızlı
GÜLFiDAN: Gül fidanı gibi endamlı
GÜLGÜN: Gül renginde kırmızı pembe
GÜLHANIM: Gül gibi güzel kadın
GÜLiN: Güle ait olan gülden gelen
GÜLİSTAN: Gül bahçesi
GÜLİZ: Gül gibi güzel iz bırakan
GÜLİZAR: Gül yanaklı
GÜLLÜ: Güzel kadın / Gülü olan
GÜLNAZ: Gül gibi ince ve narin
GÜLNİHAL: Gül fidanı
GÜLNUR: Çevresini aydınlatan gül
GÜLPEMBE: Gül pembesi / Gül gibi pembe yanaklı
GüLRİZ: Gül saçan gül serpen
GÜLSELİ: Gül seli
GÜLSEN: Gül gibi güzel
GÜLSEREN: Gül toplayan dağıtan
GÜLSOY: Gül gibi güzel bir soydan gelen
GÜLSÜM: Yuvarlak yüzlü güzel
GÜLSÜN: Yaşam boyu yüzü hep gülsün anlamında
GÜLŞAH: Gül dalı güllerin kraliçesi
GÜLŞEN: Gülistan / Gül bahçesi
GÜLTEN: Gül gibi pembe tenli
GÜLÜMSER: Her zaman gülümseyen
GÜN: Gündüz vakti / Aydınlık
GÜNAL: Gün al yaşa kızıl renkli güneş
GÜNER: Güneşin doğma zamanı - Fecr
GÜNEŞ: Kendi sistemi içindeki gezegenlere ısı ışık veren yıldız
GÜNGÖR: iyi günler yaşa anlamında
GÜNİZ: Günün başlangıcını belirleyen görüntü
GÜNNUR: Güneş ışığının aydınlığı nuru
GÜNSEL: Günle ilgili güne ait
GÜNSELİ: Işık seli bol parlak ışık demeti
GÜRCAN: Herkesi seven özveride bulunan
GÜVEN: Birşeyden beklenen niteliğe inanıp ona göre 
             davranmak
GÜZİDE: Seçkin seçme seçilmiş
GÜZİN: Seçici beğenici

HABİBE: Seven sevgili dost
HACER: Taş kaya parçası çakıl
HAFİZE: Koruyucu esirgeyici
HALE: Ayın çevresinde görülen ışıklıhalka
HALENUR: Ayın ya da güneşin çevresindeki halkadan geçen ışık
HALİDE: Sürüp gelen sürekli geç yaşlanan
HALİME: Sakin sessiz
HAMİDE: Şükredici hamd edici
HAMiYET: İnsanın aile ve ülkesini koruma çabası iyilik severlik
HANDAN: Gülen şen
HANDE: Gülüş gülme / alay etme eğlenme
HANIM: Soylu kadın bayan
HANİFE: Allah'ın birliğine inanan iman eden
HARİKA: Eşyanın tabiatı dışında doğa üstü garip şey 
             olağanüstü
HASİBE: Kişisel değeri olan ünlü soydan gelen
HASRET: Ele geçirilemeyen bir şeye üzülmek - iç çekme inleme
HATIRA: Anı andaç
HATİCE: Erken doğan kız çocuğu
HAVVA: Allah'ın yarattığı ilk kadın
HAYAL: İnsanın beyninde kurduğu düşünceler  kesitler olaylar
HAYAT: Yaşam doğumdan ölüme kadar geçen süre
HAYRİYE: Hayr'la iyilikle ilgili
HAYRÜNİSSA: Kadınların hayırlısı
HAZAL: Haz duy tad al anlamında
HAZAN: Güz sonbahar
HAZER: Deniz büyük su
HEDİYE: Armağan bahşiş
HİCRAN: Ayrılık - Unutulmaz acı keder
HİLAL: Gül yanaklı
HURİ: Cennet kızı melek
HURİYE: Melekle ilgili melek gibi
HÜLYA: Kuruntu hayal
HÜMEYRA: Aklık beyazlık
HÜNER: Marifet beceri herkesin yapamadığı şeyleri yapmak
HÜRMÜZ: Zerdüşt dininde iyilik ve hayır tanrısı
HÜRREM: Sevinçli hoş vakit geçiren
HÜRRİYET: Özgürlük
HÜSNİYE: Güzellikle ilgili güzelliğe ait

ILGAZ: Hücum akın - Bir dağ
ILGIN: Akdeniz bölgesinde yetişen birtür ağaç
IRMAK: En büyük akarsu nehir
IŞIK: Cisimleri görmemizi sağlayan fiziksel erke
IŞIL: Aydınlık parlak ışık
IŞILAY: Ay ışığı mehtap
IŞILTI: Parıltı titrek ışık
IŞIN: Bir ışık kaynağından çıkan ışık demeti
ITIR: Güzel koku / çiçek

İCLAL: Azamet büyüklük ağırlama ikram
İDİL: Kır hayatını anlatan şiir ya da yazı - içten saf aşk
İFFET: Temizlik namuslu olmak
İKBAL: Baht açıklığı işlerin doğru gitmesi
İLAYDA: Su perisi
İLCAN: Ülkenin canı sevdiği
İLGİN: Yabancı gurbette yaşayan
İLHAN: Moğol hükümdarı
İLKAY: Ayın ilk hali
İLKBEN: Ben ilk'im anlamında
İLKCAN: ilk doğan çocuklara verilen ad
İLKE: Temel düşünce ana görüş ve inanış
İLKİN: Önce öncelikle
İLKNUR: Ayın ilk hali
İLKSEN: Önce sen anlamında
İLKYAZ: Bahar sonu Yaz başlangıcı
İLSU: İkenin suyu bereketi
İLTER: Yurdunu seven koruyan
İMGE: Zihinde tasarlanan /düş hayal gibi gerçekleşmesi 
         özlenen  şey
İMRAN: Bayındırlık mutluluk bollukbereket
İMREN: Görünen bir şeyi ya da bir isteği elde etme isteği
İNCİ: İstiridyede oluşan küçük değerli süs tanesi
İNCİNUR: İnci gibi ışıklı parlak
İPEK: İpek böceği kozası çözülerek çıkarılan ince parlak tel
İREM: Cennet / şam ya da Yemende bulunduğu ileri sürülen 
          eski ünlü bahçe
İSMİHAN: Hükümdar ismi
İYEM: Güzellik
İZEL: iz + El /El izi anlamında
İZGİ: iyi güzel adaletli

JALE: Kırağı çiğ şebnem
JALENUR: Parlayan ışıldayan çiy
JÜLİDE: Karışık dağınık saç

KADER: Değişmez bir karar ile iyilik yada kötülük hazırladığına 
            inanılan olağan üstü güç
KADRiYE: Değerle ilgili / itibar onur
KAMELYA: Çaygillerden büyük çiçekler açan bir bitki - 
               Yabangülü
KAMİLE: Tam eksiksiz - Kemale ermiş - Bilgin bilgili
KAMURAN: İstediğine ulaşmış mutlu
KARANFiL: Kokulu bir çiçek
KARDELEN: Baharda çok erken açan bir çiçek - çiğdem
KARMEN: Parlak kırmızı
KAYRA: Büyük birinden gelen iyilik - ihsan
KERİMAN: Cömert - Ulu büyük
KERiME: Cömert - Ulu büyük - Kız çocuk
KEVSER: Cennette bir akarsuyun adı
KEZBAN: AslıKedbanu - vekilharç kadın (evi çekip çeviren)
KISMET: Talih nasip kader
KIVILCIM: Yanan bir maddeden sıçrayan ateş parçası
KIYMET: Değer paha (baha) bedel
KİBARİYE: İnce zarif - Cömert asil
KİRAZ: Gülgillerden bir meyva ağacının sulu
KÖSEM: Sürülere rehberlik eden - Cildi temiz pürüzsüz
KUMRU: Güvercinden küçük boz renkli kuş
KÜBRA: En büyük

LALE: Yapraklarıuzun çiçekleri kadeh biçiminde çeşitli renkleri 
           olan soğanlıbir süs bitkisi
LALEHAN: Lalelerin sultanı
LAMİA: Parlak parlayan
LATİFE: Yumuşak hoşgüzelnazik - Güldüren güzel söz  şaka
LEMAN: Parlama parıltı
LEMİDE: Parlak parıldayan
LERZAN: Titreyiş titrek
LETAFET: Latiflik hoşluk - Güzellik
LEYLA: Uzun ve karanlık gece
LÜTFiYE: İyi muamele güzellik ve hoşlukla ilgili
LÜTUF: İyilik güzellik hoşluk - ihsan bağış

MACiDE: Şan ve şeref sahibi
MAHiNUR: Ay ışığı - Ay yüzlü güzel
MAHMURE: Uyku basmış yarıbaygın göz
MAKBULE: Alınan kabul olunan beğenilen
MANOLYA: Beyaz güzel kokulu ağaç ve çiçekleri
MARAL: Dişi geyik ceylan karaca
MEDiHA: Övülmeye neden olan
MEFHARET: Övünç övünme kıvanç
MEFKURE: Ulaşılmak istenilen en yüce amaç
MEFTUN: Gönül vermiş tutkun
MEHPARE: Ay parçası
MEHTAP: Ay ışığı Dolunay
MEHVEŞ: Ay yüzlü güzel
MELAHAT: Güzellik güzel yüzlülük yüzünde tatlıifade olmak
MELDA: ince ve taze vücutlu
MELEK: Allah ile insanlar arasında aracılık yapan manevi yaratık
MELiHA: Güzel şirin
MELiKE: Kadın hükümdar hükümdarın karısı
MELiS: Bal arısı
MELiSA: Baklagillerden yaprakları liomu andıran kokulu bir bitki
MELODİ: Ezgi müzik parçası
MELTEM: Yazın karadan denize doğru esen mevsim rüzgarı
MENEKŞE: İnce saplı ufak mavi çiçekli güzel kokulu bitki
MENGÜ: Ebedi ölümsüz
MERİÇ: Bulgaristanla olan sınırımızda bulunan bir nehir
MERiH: Dokuz gezegenden biri (Mars)
MERVE: Mekke yakınlarında bir dağ
MERYEM: Dinine bağlıkadın
MESUDE: Mutlu bahtiyar
MISRA: Şiirin bir satırı
MİHRiBAN: Seven şefkatli
MİMOZA: İnce sarıyapraklıçiçek açan bir süs bitkisi
MİNE: Maden eşya üstündeki renkli sır tabakası
MİRAY: Yılın ilk aylarında doğan / Güneş gibi ay gibi parlayan
MUALLA: Makam ve rütbece yüksek olan
MUAZZEZ: Saygı uyandıran kıymetli - izzet şeref sahibi
MUHTEREM: Saygın saygıdeğer
MUKADDER: Tanrıhükmü kader alın yazısı
MUKADDES: Kutsal olan  mübarek olan Mukaddes Kutsal olan  
                 mübarek olan
MUNiSE: Sıcak kanlı sevimli
MUZAFFER: Zafer kazanan üstün gelen
MÜBERRA: Aklanmış temize çıkarılmış
MÜCELLA: Parlak cilalanmış
MÜESSER: Eser bırakan eser sahibi
MÜGE: İnci çiçeği
MÜJDE: İyi haber sevinçli haber
MÜJGAN: Kirpik
MÜKRİME: ikramıbol olan
MÜNEVVER: Aydınlatılmış parlak ışıklı bilgili
MÜNİRE: Işık veren aydınlatan
MÜRÜVVET: Kişilik şahsiyet insanlık
MÜŞERREF: Onurlandırılmış şerefli kılınmış
MÜYESSER: Kolaylıkla yapılan
MÜZEYYEN: Süslü süslenmiş bezenmiş

NACİYE: Kurtulmuş selamete kavuşmuş
NADİDE: Görülmemiş görülmedik ender bulunan
NADİRE: Az bulunur seyrek ender bulunan
NAFİA: Bir yeri güzelleştirmek için yapılan çalışmalar
NAGEHAN: Ansızın
NAĞME: Ezgi uyumlu ses
NAHİDE: Venüs - Ergenlik çağındaki kız
NAİLE: isteğine ulaşmış
NALAN: inleyen
NAME: Mektup - Aşk mektubu
NARİN: Zarif ince yapılı
NAŞİDE: Şiir okuyan  yazan
NAZ: Kendini beğendirmek amacıyla yapılan davranış
NAZAN: Nazlanan işve yapan cilve yapan
NAZENDE: Nazlanan - Sevgili
NAZiFE: Zarif kibar - Temiz
NAZLI: Naz eden cilveli işveli
NAZMİYE: Şiirle ilgili düzenli
NEBAHAT: Onur şeref ün
NECLA: Çocuk evlat oğul kuşak sülalenesil
NECMİYE: Yıldızlarla ilgili yıldızlara ait
NEDİME: Hoş sohbet kadın - Kadın arkadaş
NEDRET: Az bulunan
NEFİSE: Beğenilen hoş güzel
NEHİR: Irmak büyük akarsu
NERGİS: Çiçekleri ayrıayrıya da bir kök üzerinde sarıve beyaz 
             renkte bir bitki
NERİMAN: Pehlivan yiğit
NERMİN: Nazik ince
NESLİHAN: Han soyundan gelen
NESLİŞAH: Şah soyundan gelen
NESRiN: Bir tür yaban gülü
NEŞE: Sevinç gönül ferahlığı
NEVAL: Talih - Bağış ihsan
NEVCAN: Yeni doğmuş
NEVİN: Yeni
NEVRA: Işıklıparlak çiçek
NEZAHAT: İç temizliği paklık
NEZAKET: Naziklik zariflik incelik ç
NEZİHE: Temiz pak
NİDA: Seslenme çağırma seslenen
NİGAR: Resim resim gibi güzel
NİHAL: İnce ve düzgün vücutlu fidan gibi
NİHAN: Gizli saklanmış görünmeyen sır giz
NİL: Afrika kıtasında bir nehir
NİLAY: Nil'e ışık saçan
NİLGüN: Mavi renkte çivit rengi
NİLÜFER: Geniş yapraklı durgun sularda yetişen bir su bitkisi
NİMET: iyilik iyi bir yaşantı için gerekli şeyler
NİSA: Kadın
NİSAN: Yılın dördüncü ayı
NUR: Işık parıltı aydınlık Allah'ın gönderdiği ışık
NURAL: Kutsal ışık
NURAN: Işıklı nurlu aydın
NURAY: Ay ışığı gibi nurlu
NURCAN: Işık canlı can ışığı
NURÇİN: Işık derleyen
NURDAN: Işıklı parlak
NURGÜL: Işıklıgül gül gibi güzel ve aydınlık
NURHAN: Aydın hükümdar
NURİYE: Işıklı ışıktan gelme
NURPERİ: Peri kadar aydınlık güzel
NURSEL: Sel gibi ışık
NURSELİ: Işık seli
NURSEN: Işık gibi nurlu
NURŞEN: Işık gibi şen ve güler yüzlü
NURTEN: Teni ışık gibi beyaz olan
NÜKHET: Güzel ve hoş kokulu

OKŞAN: Sevil sevgiye değer ol
OLCA: Düşmandan ele geçirilen mal ganimet
OLCAY: Talih baht ikbal
ORKİDE: Az bulunup zor yetiştirilen değerli bir çiçek
OYA: İpek ibrişim kullanılarak iğne fırkete gibi şeylerle 
         yapılan ince dantel

ÖĞÜN: Kendini yüceltgurur duy - Zaman - Kez defa - önde 
          gelen
ÖĞÜT: Birisine ne yapıp ne yapmaması gerektiğini belirten söz
ÖMÜR: Yaşama süresi - Hayat
ÖNGÜL: Direnen inatçı - Kılavuz - öncü teşvik eden-öndeki gül.
ÖVGÜN: Övmek için kullanılan söz
ÖVGÜL: Övülmeye değer
ÖVÜN: Başarılarınla niteliklerinle yücel
ÖYKÜ: Hikaye / Masal
ÖZDEN: Özgür özle ilgili
ÖZGE: Başka yabancı iyi güzel
ÖZGEN: Özü geniş rahat
ÖZGÜL: Bir türe ait olan - özü gül gibi olan
ÖZLEM: Hasret birine ya dabir yere duyulan görme arzusu
ÖZLEN: Görülmek istenilen ol hasreti çekilen ol
ÖZNUR: Özü ışıklı aydınlık
ÖZÜN: Şiir - Hak edilmiş ün

PAKiZE: çok temiz hoş ve güzel
PAPATYA: Taç yapraklarıbeyaz ortası sarıbaharda açan bir kır 
              çiçeği
PARLA: Parlamak fiilinin emir kipi 3. tekil şahıs
PELiN: Siyah ve beyaz renkte acı kokulu bir tür bitki
PELiNSU: Pelin + Su (Bkz Pelin)
PEMBE: Açık kırmızı renk
PERÇEM: Kakül - Mızrak bayrak gibi şeylerin üzerine konulan 
           püskül
PEREN: Ülker yıldızı
PERİ: Çok güzel çekici dişi cin
PERİHAN: Peri padişahı perilerin başı
PERRAN: Uçan uçucu
PERVİN: Ülker yıldız takımı(Süreyya)
PETEK: Arıların bal depoladığı yuvacık
PINAR: Suyun topraktan kaynayıp geldiği yer
PIRILTI: Parıldayan şeylerin çıkardığı ışık
PİRAYE: Süs bezek
PÜREN: Sarı kırmızı renkte açan küçük yapraklıbir tür ot

RABİA: Dördüncü
RAHİME: Acıyan esirgeyen
RAHŞAN: Işıltı
RANA: Güzel hoş
RAZiYE: Kabul eden boyun eğen
REBiA: Bahar
REFAH: Bolluk rahatlık
REFiKA: Eş zevce
REMZiYE: Sembolik simgesel
RENAN: İnleyen
RENGİN: Parlak renkli - Hoş süslü
REŞİDE: İyiyi doğruyu seçebilen ergin
REVAN: Su gibi akan - Ruh can
REYHAN: Fesleğen güzel kokulu bitki
REZZAN: Ağır başlı vakur ciddi
RUHAN: Güzel kokulu
RUHSAR: Yüz çehre
RUHŞEN: Neşeli canlı
RÜYA: Düş / Uyku anında bilinç altında oluşan kurgular
RÜYET: Görme.Kalp gözüyle görme

SAADET: Mutluluk
SABAH: Günün başlangıcı
SABAHAT: Güzellik
SABİHA: Güzel şirin
SABİTE: Yerinde duran kımıldamayan
SABRİYE: Sabırlı dayanıklı
SACİDE: Secdeye varan yere yüz süren
SADRİYE: Göğüsle ilgili
SAFİYE: Katıksız katışıksız saf
SAHİBA: Bir şeyi elde etmiş olan
SAHURE: Sahur zamanı doğan kız çocuğuna verilen ad
SAİME: Oruç tutan oruçlu
SAKİNE: Oynamayan kımıldamayan durgun
SALİHA: İyi yarar yetkili hakkı olan
SALİME: Eksiksiz sağ sağlam
SAMiME: Bir şeyin temeli en köklü yeri
SAMiYE: Yüksek ulu
SANAY: Ay gibi güzel
SANEM: Put - Güzel kadın
SANİA: Sanat eseri yaratan - Yapan  oluşturan
SANİYE: Dakikanın 60'ta biri süresinde zaman birimi
SATI: Düğün alışverişi - Satış alışveriş
SEBLA:
Uzun kirpikli göz
SEÇİL: Beğenilen seçilen
SEDA: Yankı ses
SEDEF: Midye ve istiridye gibi hayvanların beyaz ışıltılıparlak 
          kabuğu
SEDEN: (Sedan) sesin seslenişin
SEHER: Tan ağartısı ortalığın aydınlandığı an
SELCAN: Hareketli coşkulu
SELDA: (Seldağ) Dağ seli dağdan inensel
SELEN: Haber havadis kulakla duyulanişitilen
SELİN: Senin Sel'in Sana ait sel
SELMA: Doğru ve iyi yolda selamette olma
SELVİ: Yaz kış yeşil kalan ince uzun birağaç
SEMA: Gökyüzü
SEMAHAT: Cömertlik el açıklığı
SEMİHA: Cömert gönüllü eli bol
SEMİN: Değerli pahalı
SEMİRAMİS: Asur kraliçesinin adı
SEMRA: Esmer
SENA: Övme övüş - şimşek parıltısı
SENAY: Ay gibisin sen anlamında
SENEM: Tapılacak kadar güzel kadın sevgili
SENİHA: Yüce yüksek
SERAP: Çölde uzaktan su gibi görünen ışık yanıltmacı
SERAY: Ay gibi güzel
SEREN: Yelken gerilmek üzere direğe çapraz takılan ağaç
SERİN: Ilıkla soğuk arası
SERPİL: Serpilmiş gelişmiş
SERRA: Rahatlık kolaylık
SERTAP: İnatçı
SERVA: Masal
SEVAL: Severek alınan
SEVCAN: Sevgili insan
SEVDA: Aşk sevgi tutku tutkunluk
SEVGİ: Aşk sevme duygusu
SEViL: Sevgiye değer sevilen
SEViLAY: Ay gibi hep sevilen
SEViM: Birine yakınlık duymak sempati
SEViN: Memnun ol neşelen
SEViNÇ: Neşe iç ferahlığı
SEVTAP: Aşırı tapacak kadar sevgi duyan
SEYHAN: Kenten kente yolculuk
SEYRAN: Gezinme
SEYYAL: Akışkan sıvı yerinde duramayan
SEZA: Uygun yaraşan
SEZAL: Sezgili
SEZEN: Sezgisi güçlü olan
SEZER: Sezgisi güçlü olan
SEZGİ: Anlama sezme yeteneği
SEZGİN: Duygulu anlayışlı
SICAK: Sıcakkanlı cana yakın
SIDIKA: Çok içten ve doğru kimse
SILA: Gurbete çıkanın doğup büyüdüğü yer
SIRMA: Altın yaldızlı ya da yaldızsız ince gümüş tel
SİBEL: Bulutla yer arasında yere düşmeyen yağmur damlası / 
          Buğday başağı
SİMA: Düz çehre - insan tip
SİMGE: Alamet sembol birşeyi anlatan im imge
SİNEM: Benim tenim benim vücudum göğsüm
SOLMAZ: Güzelliğini tazeliğini uzun süre koruyan
SONAT: Bir veya iki çalgı için yazılmış 3-4 bölümlü müzik eseri
SONAY: Yılın son ayı
SONGÜL: Son açan gül
SONNUR: Son ışık
SU: Rengi kokusu ve tadı olmayan saydam sıvı madde
SUAT: Mutlu mutlulukla ilgili
SULTAN: Hükümdar ailesinden anne kızkardeş
SUNA: Boylu poslu endamlı/ Erkek ördek
SUNAY: Ay sun ay ışığı sun
SUZAN: Adak ayı
SÜHANDAN: Güzel konuşan
SÜHEYLA: Güney yönünde görünen parlak yıldızlar

ŞADiYE: Sevinç neşe mutluluk
ŞAFAK: Gündoğumundan önceki aydınlık
ŞAHiKA: Yüksek yüce dağın zirvesi
ŞAZiMENT: Allah'ın adamı- Allah'a ait olanonun yolundan 
               gidenkişi
ŞAZiYE: Özellikleri kimseye benzemeyen
ŞEBNEM: Çiğ gece nemi jale
ŞEFiKA: Şefkatli acıması esirgemesi bol olan
ŞEHNAZ: Doğu müziğinde bir makam / çoknazlı
ŞEHRAZAT: Özgür
ŞEHRİBAN: Şehrin ileri geleni
ŞELALE: Büyük çağlayan çavlan akarsunun yüksekten yere 
            düştüğü bölümü
ŞENAY: Mutlu geçen ay
ŞENGÜL: İnsanın içini açan gül / hep şen olup hep gülmek
ŞENİZ: Mutlu sevindiren iz hatıra
ŞENNUR: Işık saçan neşe saçan
ŞERiFE: Şerefli kutsal
ŞERMİN: Utangaç
ŞEVKİYE: Neşeyle istekle ilgili
ŞEVVAL: Arap takviminin onuncu ayı
ŞEYDA: Çılgın deli divane
ŞEYMA: Eski Türk adlarından
ŞiiR: Zengin sembollerle uyumlu seslerle ortaya çıkan 
        edebi anlatım biçimi
ŞİRİN: Cana yakın sevimli
ŞÖLEN: Eğlence kutlama şenlik
ŞULE: Alev ateş alevi
ŞÜKRAN: İyilik bilme minnettarlık

TAÇNUR: Mutluluk
TAHİRE: Gündoğusundan esen rüzgar
TAHSİNE: Günün başlangıcı
TALHA: Güzellik
TALİA: Güzel şirin
TAMAY: Sabırlı dayanıklı, dolunay
TANAY: Secde eden
TANSU: Şafak rengi vurmuş su
TANYEL: Katıksız arı- Seçilmiş
TARA: Sahur zamanı doğan kız çocuğuna verilen ad
TAYYiBE: İyi hoş çok temiz
TEKGÜL: Durgun - Kendi halinde sessiz
TENAY: Uygun yakışan - Yetkili olan - Dine uygun hareket eden
TENDÜ: Öz asıl
TENNUR: Yüksek ulu
TEZER: Çabuk ve erken
TiJEN: Ay gibi güzel
TiLBE: Put - Güzel kadın
TUBA: Sanat eseri yaratan - Yapan  oluşturan, Cennette bir 
           ağaç.
TUĞÇE: Dakikanın altmışta biri
TURNA: Avrupa ve Kuzey Afrika'da yaşayan göçmen kuş türü
TUTAM: Bir desteden daha / parmak uçlarıyla alınabilen / 
            Tutmaktan tutam
TUTKU: İradeyi aşan güçlü coşku ihtiras
TÜLAY: İncelikle düşünce ile ilgili
TÜLİN: Uzun kirpikli göz, ayna
TÜNAY / TUNAY: Mehtap ay ışığı gece görülen aydınlık
TÜRKAN: Hakana saltanatta ortaklık edeneşi
TÜRKÜ: Yankı ses

ULVİYE: Yüce yüksek gökle ilgili
UMAY: üzerinden geçtiği kişilere mutluluk getirdiğine 
           inanılan kuş Devlet kuşu
UMUR: Görgü deneyim
UMUT: ümit geleceğe güven duygusu
UZAY: Bütün varlıklarıkaplayan sonsuz boşluk
UZEL: Usta becerikli 

ÜLFER: Irmak büyük su
ÜLKER: Gökyüzünün kuzey kıyısında bir yıldız takımının adı
ÜLKÜ: Amaç ideal
ÜMMİYE: Okur yazar olmayan kadın
ÜMRAN: Mutluluk bolluk bereket / Bayındırlık
ÜNSEL: Ünü sel gibi aşan
ÜNSELİ: Ünü sellere benzeyen
ÜNZİLE: Gönderilmiş

VAHİDE: Tek bir
VARİDE: Gelen erişen - Söylenti
VASFİYE: Nitelikli
VEDİA: Korunması için bırakılan emanet
VEFİKA: Uygun aynı fikirde yoldaş
VELİDE: Yeni doğmuş çocuk
VERDA: Verdane (merdane Osm.) / Verd (Ar.)'den Verda gül 
              anlamında
VESİLE: Neden sebep - Kavuşma
VİCDAN: iyiyi kötüden ayırmaya yarayan şuur ahlak
VİLDAN: Yeni doğmuş çocuklar
VUSLAT: Kavuşma yetişme ulaşma

YAĞMUR: Yeryüzüne düşen yağışın sıvı halinde olanı
YAKUT: Aliminyum oksit yapısında parlak kırmızı renkli değerli 
              taş
YANKI: Sesin bir yere çarpıp geri dönmesi ile oluşan ikinci 
              ses ,ses yansıması
YAPRAK: Ağaç ve bitkilerin yeşil kısımları
YAREN: Dost arkadaş
YASEMİN: Kokulu çiçekler açan bir tür ağaççık
YAŞAM: Hayat
YAZGÜLÜ: Yaz ve Gül tamlaması / Yazın açan gül "şimdilerde 
               bir de güz gülleri var"
YELDA: Uzun ve siyah / Yılın en uzun gecesi
YELİZ: Yel ve iz rüzgar ve izi anlamında
YEŞİM: Yeşil renkli değerli taş
YETER: Kafi tamam gereksinimi karşılayacaknitelikte olan
YILDIZ: Güneş ve ay dışında gökyüzündeki ışıklıcisimlerden her 
            biri
YONCA: Birçok türü bulunan bitki
YOSUN: Çiçeksiz bitkilerin suların yüzünde ve dibinde bulunan 
          bir türü
YUDUM: Bir içimlik sıvı
YURDAGÜL: Yurduna güller saçan güzellik getiren
YURDANUR: Yurduna nur getiren
YÜKSEL: özellikle manevi anlamda yüce ol

ZAHİDE: Dinin yasak ettiği şeylerden sakınan
ZAMBAK: Güzel iri çiçekli bir süs bitkisi
ZARAFET: incelik güzellik
ZEHRA: Beyaz ve parlak yüzlü olan
ZEKİYE: Zeka sahibi kavrayışlı
ZELİHA: Züleyha su perisi
ZENNAN: Kadınlar
ZENNUR/ ZİNNUR; nurlu ışıklı
ZEREN: Anlayışlı zeki
ZERRiN: Altından yapılmış - Altın renginde - Bir cins çiçek - 
             Fulya
ZEYNEP: Değerli taşlar mücevherler
ZEYNO: Zeynep'in halk dilindeki söylenişi
ZiŞAN: Şanlı ünlü çok tanınmış
ZiYNET: Süs süs eşyası
ZUHAL: Satürn
ZÜBEYDE: Öz asıl
ZÜHAL: Dokuz gezegenden altıncısı (Satürn)
ZÜHRE: Çiçek açan / çoban yıldızı (Venüs)
ZÜLAL: Berrak saf tatlı soğuk su
ZÜLEYHA: Hz. Yusuf'un karısının adı
ZÜLFİYE:
Saçlarıçok güzel olan
ZÜMRA: Güzel iyi ahlaklı- Zeki bilgili kadın
ZÜMRÜT: Yeşil renkli bir değerli taş 

 
  Bugün 23 ziyaretçikişi burdaydı! Toplist - Site Ekle  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol